Ana Sayfa Köyümüz Köylülerimiz Şiirler - Yazılar Galeri Rehber Basında Biz Yönetimimiz İletişim
Şiirler-Yazılar > Köyümü Özlüyorum

ŞEN OLASIN TURAZYİRİ, DOLUGUYU, AYBUNAR

 

  Köye giderken heyecanımın doruğa çıktığı yer Saroğlan’dı. Saroğlan bir arefe, köyümse bayram gibiydi. Otobüs burada sanki benim heyecanımı fark etmiş de yatıştırmak istermiş gibi her seferinde mola verirdi. Otobüsten iner inmez yönümü köyden yana döner, daha Akkabahçasından başlayan hayaller kurardım. Adım adım ta köy gavesine varıncaya kadar geçirirdim aklımdan olabilecekleri. Hiç şaşırtmadı beni köyüm. Bir yanıyla şehirli biri olarak diyebilirim ki köyde adı olan her yerin bir hayatı vardı. Şehirde de birçok yere gider gelirsiniz. Ancak gittiğiniz hiçbir yer aklınızda uzun süre tutunamaz. Bir dosta, arkadaşa bağlanır gibi bağlandığınız bir mağaza, bir sokak, bir bahçe var mı hafızanızda?

   Oysa köy öyle midir? Yıllar sonra bugün bile köy okulundan söz eden annemin, bir dostundan söz edermiş gibi gözlerinin içinin parladığını görürüm. Bir sabah serininde elimde kırık bir çakı, yanımda dünyamın direği dedemle gittiğimiz Memiş Abdullah’ın demirci dükkânı bir masal kahramanı gibi yerli yerinde duruyor. Çelkiler var sonra. Bağlardan bin bir emekle getirilmiş çıbıklarla örülmüş, dünyanın en güzel barınakları… Çelkiler özellikle akşamüstleri davarlar bir çan türküsüyle dönünce görülmeye değer yerler olur. İçinde meleşen oğlakları, evin yolunu ezberinden bulan inekleri ve süt sağan kadınları ile köyün merkezi oluverirler. Görünüşte iddiasız ve küçücük bir mekân olan çelkiler hemen her türlü iş için bir atölye gibidir. Biri Aybunar, Ölbunar, Davlıyir, Garaçal dediğinde her zaman görüşüp konuştuğumuz bir dosttan, arkadaştan söz eder gibi gelir bana. Turazyiri’ne, Mantarlık’a, Gurugüney’e ya da Dere’ye vardığım zaman gölgesinde eğlendiğim çalılara, aş tenceresine ocak yaptığım taşlara, bağrına pulluk vurduğum toprağa, içine kafamı gömdüğüm yalağa, bir çirpi alafında üttüğüm başağa selam veresim gelir. Her ayrılık vaktinde de helallik istemek… Ben Çimenbunarını, Hacıyiri’ni Doluguyu’yu, Eskibağ’ı, Sücülük’ü, Harapbağı, Mere’yi çok özlediğim zaman öyle inanırım ki onlar da beni özlemiştir. İnsan bunun için güzeldi eskiden. Her kabahatine rağmen toprağına bu türlü bağlı olduğu için güzeldi. Muhannet değildi benim köylülerim. Selamsız ve köpürtülmüş tafrasıyla şımarık pozlar satan mağrur delikanlılar ya da ihtiyarlar yoktu o zamanlar. Çünkü onlar, insanla toprak arasındaki yakınlığı fark etmişler başları olgun başaklar gibi hep önlerinde, gözlerinde şifalı tebessümlerle selamlamışlardı topraklarının her karışını. Bunlar mazide kaldı ben de farkındayım; ama yeni baştan sevemez miyiz bir kardeş gibi Bozyir’i mesela? Salınaltı’nı aynı dost şefkatiyle hatırlayamaz mıyız yani? Bana göre ihtiyacımız şu tafralarımızı, bizi bölüp parçalayan menfaat tutkumuzu bir yana bırakıp öyle bakmak çevremize. Demiştik ya hatırlamak salkım salkım oluyor. Anlatmaksa dene dene… Söyleyebildiklerim sizin bildiklerinizin yanında zerre bile değil belki büyüklerim. Ama benim dilim ancak bu kadarına dönüyor. Zaten maksat anlatmak değil aslında, hatırlatmak. Sanırım birçoğunuz hatırladı. Nasreddin Hoca Hesabı bağlayalım sözü o zaman: Hatırlayanlar hiç hatırlamayanlara ya da yaşamadıkları için hatırlamak imkanı bulunmayan gençlere anlatsın. Zaman tembellik zamanı değil. Allah maksatlarımızı boş bahanelerden emin kılsın. Vesselam.

YILMAZ BACAKLI
DİĞER YAZILAR
CERGELERDE DİNLENDİĞİM, GAVITLI PEKMEZLERDEN YEDİĞİM BEYANINDADIR
YILMAZ BACAKLI

GÖKDEDE ABDULLAH GUTMU ve BİR DEMLİK ÇAY
YILMAZ BACAKLI

AKÇİŞME BAĞTİMARI SÜT DEĞİŞİĞİ VE BİR RÜYA
YILMAZ BACAKLI

HAYAT BİR OYUNDUR ASLINDA
YILMAZ BACAKLI

KÖYÜMÜZDEN BİR KESİT
YILMAZ BACAKLI

Şiirlerimiz
Hikayeler
Söyleşiler
Köyümü Özlüyorum
Copyright © 2012 Konya Bozkır Armutlu Köyü.