Ana Sayfa Köyümüz Köylülerimiz Şiirler - Yazılar Galeri Rehber Basında Biz Yönetimimiz İletişim
Şiirler-Yazılar > Köyümü Özlüyorum

HAYAT BİR OYUNDUR ASLINDA

   Bir sıkıntıya duçar olsam ya da çepeçevre çaresizlikle kuşatılsam veya bir insanlık ayıbı gelip de çörekleniverse gözlerime gözlerime bir imdat çaresidir diye daççalanda servilerin, suyun ve toprağın koyun koyuna oynaştığı bir zahra yıkama seramonisi gelir kurulur hafızama. Köyüm bir sığınak, bir çözüm, her kâbustan kucağına uyandığım bir rüya gibi yaralarımı onarır, sarıp sarmalar beni.

   Ne çok şey yitirdik dağlardan döşeklerimizi taşıyalı, hem de ne çok şey evimizdeki idarelerin yerini lambalar alalı. Köyde çocuk olmanın, delikanlı olmanın dayanılmaz keyfini az da olsa yaşamış biri olarak neler kaybettiğimi bir baba sıfatıyla daha iyi anlıyorum. İştah açmayan oyunlar, Çin işi oyuncaklar ve delikanlılarımızı hoyratça harcayan tüketme çılgınlığı, israf hastalığı geçmişteki gani gönüllüğü, kanaat etme erdemini daha anlamlı kılıyor.

   Bugün her işini ekranlardan online halleden çocuklarımızın, gençlerimizin burun kıvırıp geçtiği ahşap boya kalemlerinin; bir tarihte köyümdeki çocuklar için bir hazine kıymetinde olduğunu işittiğimde biraz şaşırmıştım açıkçası. Geçmişin ‘çişit’i bugünün boya kalemi neden bu kadar kıymetliydi, diyen yeni kuşağa tavsiyemdir: Bir akşam, gürültülü eğlencelerden, seviyesiz akran muhabbetlerinden, televizyonun baştan çıkaran ekranlarından uzaklaşarak annesiyle, babasıyla, dedesiyle ya da ‘çişit’ten anlayan bir eski zaman yüreğiyle diz dize, göz göze söyleşsin bakalım. Sahi, kaç zaman oldu bu çeşit bir sohbet etmeyeli hatırlayabiliyor musunuz?

   Çarşı ekmeğine ‘undurubüs ekmeği’ dediğim, dedemin çelkisine hâlâ budanmış bağ çıbıkları getirdiği zamanlardı; dereye bir fotoğrafa bakar gibi hayran hayran indiğimiz eski yoldan başka bir yolun olmadığı, bayramların ilk lokmasını aynı sofrada aldığımız demler yani… O vakitler büyükler çocuklar için ‘gatır’ düzerler ve oğlak, sığır, hergele gütmekten arta kalan zamanlarda kimisi çişitlerle de süslenmiş gatır’lar döndürülürdü.

   Yüksük oynardı mesela idarenin, gaz lambasının kör aydınlığında delikanlılar. Yüksük çok zaman bir iğsiden koparılmış kömür parçası, kimi zaman bir irigara denesi olurdu. Çoraplar, yağlıklar bu oyunun bir parçasıydı. Iscak daş var bir de. Hiç oynamadım bu oyunu; ama sokak lambası nedir bilinmeyen bir zamanda, harlanmış bir ateşte ısıtılmış bir taşın bir kelikle, ağılın harmanın bilinmeyen bir noktasına atıldığı ve tüm delikanlıların uğrun uğrun her çakıl taşını yoklayarak o ıscak daşı arayışını düşündükçe heyecanlanmıyor değilim.

   Delikanlıların hemen hemen her oyunu köyün bakkalında bitermiş. En zengin ikram lokumla gönüller şenlenir, keyifler cilalanırmış. Bakkallar deyince Bakkal Üseyin, İrecep, İrbeyim, Yusuf… başlıbaşına bir yazının konusudur aslında. Bisküvü kokusuna karışmış, taze toprak kokusu ve kara lastiklerle, lokumun kardeşliği… bir köy bakkalı o köyün kalbi demekti bir zamanlar öyle ya.

   Benim favori oyunum ‘bir eve vara vara vardıydım’dır aslında. Ne güzel bir oyundur bu Allah’ım. Hiç akla gelmeyen akrabalara, komşulara bir çırpıda gidilirdi. En zorunu sormak için zihin yorulur, bir sıla-i rahim gibi dost akraba bu oyunla selamlanırdı. Altın helke alınır hatırlanamayan kapılar öyle açılırdı.

   Hayat bir oyun aslında. Pahalı cep telefonları, son model bilgisayar oyunlarıyla yalnızlıklarını büyüten yeni nesle inat; eskiler insanı diri tutan oyunlarla bu yarışı kazanmış gibiler şimdiden. Umarım bizim de caka satmak temelli tafralarımız tükenir de onu bunu çekiştirmek ve gittikçe birbirimizden uzaklaşmak yerine ‘bir eve vara vara varırız’, onları da alır karanlıktan şikayet etmeksizin ıscak daş, yüksük oynar biraz ‘çişit’ konuşuruz.

   Allah doymayan nefisten esirgesin hepimizi köyüm, köylülerim… Gayret bizden tevfik ve iltifat Allah’tan.

YILMAZ BACAKLI
DİĞER YAZILAR
CERGELERDE DİNLENDİĞİM, GAVITLI PEKMEZLERDEN YEDİĞİM BEYANINDADIR
YILMAZ BACAKLI

GÖKDEDE ABDULLAH GUTMU ve BİR DEMLİK ÇAY
YILMAZ BACAKLI

AKÇİŞME BAĞTİMARI SÜT DEĞİŞİĞİ VE BİR RÜYA
YILMAZ BACAKLI

KÖYÜMÜZDEN BİR KESİT
YILMAZ BACAKLI

ŞEN OLASIN TURAZYİRİ, DOLUGUYU, AYBUNAR
YILMAZ BACAKLI

Şiirlerimiz
Hikayeler
Söyleşiler
Köyümü Özlüyorum
Copyright © 2012 Konya Bozkır Armutlu Köyü.