Armutlu'da Bahar, yaz, ekin, nohut, harman derken sonbahara geldik. Vakit üzüm bağlarında hasat zamanı. Köyümde üzüm denince ilk akla Siyah üzüm namı değer Karaoğlan gelir. Bizim dağlara has olan Karaoğlan'ın tadını, endamını hiç bir bağda bulamazsınız. Bizden çok bu üzümü tadan ehiller, tüccarlar söyler bu kaliteyi. Karaoğlanın yaşıda kurusuda özeldir anlayacağınız.
Tabiyki sarı üzümü namı değer Postal Böcülü Sarı Dökülgenide unutmamalı. Onun tadıda başkadır, başka olduğu içinde üzerinde postal böcüsü hiç eksik olmaz. Haşerede iyi meyveye gelir bilirsiniz. İnsan o üzümleri düşündükçe iştahı karaoğlan gibi karalığa, özüde sarı dökülgen gibi aklığa çıkıyor dostlar. Özlemle söz ettik ama hakkımızda var. Çünkü bağcılık bizde yüzyıllardır devam eden geçim kaynağımız, namımız, anılarımız anlayacağınız. Eski yıllarda Armutlu'nunn yur dışına üzüm ihraç ettiği Armutlu Tarih kitabında belgelerle sabit. Bu kadar kıymetli bir üzümün üretimi malesef günümüzde,Göksu tarafındaki bağların kurumasıyla azaldı. Fakat son yıllarda görüyoruz ki yeni uygulanan yüksek bağ sistemleriyle eski ürütim miktarlarına yakın zamanda ulaşacaktır. Üzüm ve Pekmezde Armutlu inşaallah hakettiği yeri alacaktır.
Eskiler iyi bilir ama yenilerimizde öğrensinler ve üzümümüzü muhakkak tatsınlar. Karaoğlan'ı, Postal Böcülü sarı dökülgeni yemiyen, bilmeyen Armutlu'lunun bir yanı eksiktir. Yani tam Armutlu'lu değildir der büyükler. Daha durmaya ne hacet köylüm yemediysen yemeye, yediysen özlemini dindirmeye Armutlu'ya yollanın hele.
Çiftcilerimize kolaylıklar diler, bol kazançlı bir hasat dönemi temenni ederiz.